Avrupa Birliği, NATO ve Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) üyesi olarak Euro bölgesinin en önemli oyuncuları arasında yer alan Hollanda, dünyanın en rekabetçi ekonomisine sahip 5 ülkeden biri. Avrupa Birliği üyesi olarak yürürlükte olan 46 ticaret anlaşması, Almanya, Birleşik Krallık ve Fransa gibi ülkelere komşu konumuyla Hollanda, şirketlerin Avrupa’ya açılan kapısı olarak tanımlanıyor. Dinamik ve işbirliğine dayalı startup ekosistemi çok sayıda sektör için rekabet avantajı sunuyor. Tüm bu özelliklerinin yanı sıra farklı sektörlerde sunduğu vergi avantajlarıyla Avrupa’da işini büyütmek isteyen şirketleri en uygun yatırım iklimiyle buluşturuyor.
Sağlık, kimya, temiz enerji, BT ve yaratıcı endüstrilerde başarılı ve yenilikçi bir iş ekosistemine sahip ülke, inovasyonu teşvik eden vergi oranları ve Ar-Ge faaliyetlerine katılmayı destekleyen mevzuatıyla öne çıkıyor. Ülkede özel limited şirket olarak tanımlanan (Besloten Vennootschap | BV) unvanıyla yabancı şirket kurulabiliyor. Avrupa’daki en düşük kurumlar vergisi oranına sahip olan ülkede ilk 245 bin euro kâr üzerinden %15 kurumlar vergisi kesiliyor. Hollanda merkezli şirketler Hollanda Ciro Vergisi Yasası’na göre ithalat lisansı alarak KDV avantajlarından faydalanabiliyor. Hollanda’da çalışan expat’lar, %30 kuralından yararlanabiliyor ve belirli koşullar sağlandığında gelirlerinin %30’u gelir vergisinden muaf tutuluyor.
Küresel ticarete entegre yapısı, Avrupa ülkeleriyle yakın bağlantıları ve Avrupa’nın en önemli ticaret noktalarından biri olan Rotterdam Limanı ile yatırımları güvenli bir havuzda buluşturan Hollanda’nın Amsterdam, Eindhoven, Rotterdam ya da Utrecht gibi şehirlerinin en prestijli noktalarında yasal iş adresi edinenler hedefledikleri kârlılık ve büyüme oranlarıyla marka bilinirliğine en kestirme yoldan ulaşabiliyor. Ülkedeki yatırımlar, şirket sahiplerine oturma izni kazandırıyor. Hollanda’da 5 yıl boyunca kesintisiz faaliyet gösteren şirket sahipleri 5 yılın ardından kalıcı oturma izni elde edebiliyor.
